Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
ABstrACt In this article, the relation between fear of the uncertainty and misogyny, the roots of which are rooted over thousands of years and continue to exist today as in every age, are discussed. The history of culture and civilization... more
ABstrACt In this article, the relation between fear of the uncertainty and misogyny, the roots of which are rooted over thousands of years and continue to exist today as in every age, are discussed. The history of culture and civilization is the history of humankind controlling uncertainties by setting down boundaries and rules for themselves. Since the oldest states, where potency became abstract and institutional, potency and man have become identical. It is seen in myths and rituals, which are circulated as the instruments of legitimization of power, man is related with potency and social order whereas woman is encoded as a threat to the order, thus a potential danger. The representation of woman as disorderly and eerie in mythical and religious speeches reveals that misogyny has deeper roots, rather than being just a sexist and a moralistic reaction. Misogyny that we face today is the socio-psychological remnant of the primordial fear of uncertainty and the patriarchal domination that has lasted for thousands of years with its historical, imaginary and logical ties. These relationships can be shown via metaphoric, allegoric or symbolic items in the myths, fairy tales, practices of name giving. Water is often associated with women as the main metaphor of uncertainty due to its fluidity. Snakes, saying and some other symbols, which are occasionally encountered as metaphors for the woman, are the words that symbolize the danger, the fear of uncertainty.
Research Interests:
Makale, yeni/küresel kapitalizmin ve tüketim kültürünün irrasyonel bireyler ürettiğini, piyasanın büyümeye dayalı stratejisinin zorunlu olarak irrasyonel eğilimleri desteklediğini ve irrasyonalite eğilimlerinin piyasa aklı ile... more
Makale, yeni/küresel kapitalizmin ve tüketim kültürünün irrasyonel bireyler ürettiğini, piyasanın büyümeye dayalı stratejisinin zorunlu olarak irrasyonel eğilimleri desteklediğini ve irrasyonalite eğilimlerinin piyasa aklı ile entelektüellerin çatışmalarında görülebileceğini göstermektedir.
Research Interests:
Özet Bu makale, kapitalist modernleşmenin kendi içinde geçirdiği değişimin sonucunda ortaya çıkan küresel tüketim kültürünün bütün dünyayı etkisi altına aldığı varsayımından hareket ederek ebeveynlik pratiklerinin bu değişimden nasıl... more
Özet
Bu makale, kapitalist modernleşmenin kendi içinde geçirdiği değişimin sonucunda ortaya çıkan küresel tüketim kültürünün bütün dünyayı etkisi altına aldığı varsayımından hareket ederek ebeveynlik pratiklerinin bu değişimden nasıl etkilendiği sorusuna cevap aramaktadır. İletişim ve ulaşım imkanları sayesinde bilginin, metaların ve risklerin küreselleşmesi ebeveynlik pratiklerini de değişmeye zorlamıştır. Çocuğun bilinçli ve planlı olarak dünyaya getirilişi, Amerika mahreçli gelişim psikolojisi ekolünün de etkisiyle bütün dünyada çocuk merkezli bir kültüre, aynı zamanda bir “yeni annelik ideolojisine” yol açmıştır. Küresel risk bilinci ve muhafazakar politikalar da anneliği popülerleştirmekte, annelerin günümüzde daha bilinçli eğitimli olması gerektiği kanaat önderleri tarafından vurgulanmakta, annelik okulları açılarak diplomalı annelik yaygınlaştırılmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Küreselleşme, tüketim kültürü, çocuk merkezli kültür, yeni annelik,
ebeveynlik, statü, kültürel değişim.
Abstract
This article moves from the assumption that the global consumption culture which occurs as a result of the change that capitalist modernization goes through in itself has taken the whole World under its effect, and it seeks an answer to the question how parenthood practices are affected from this change. Communication technology, concentration and globalization of information and risks have forced parenthood practices to change. Giving birth to the child in a planned and conscious way has caused a child-centered culture and at the same time a “new motherhood ideology” in the whole world partially with the influence of developmental psychology school originated in the USA. Consciousness of global risks and conservative politics also popularized motherhood, opinion leaders stress that mothers should be more conscious and educated and through motherhood schools certificated mothers are becoming more and more common.
Keywords: Globalization, consumption culture, child-centered kültür, new motherhood,
parenthood, status, cultural change.
Research Interests:
Türkiye’de 68 öncesi döneme dayanan ve daha ılımlı veya liberal-sol alternatifler olarak adlandırılabilecek Montessori okulları, Waldorf okulları ve Reggio Emilia Yaklaşımı’ndan esinlenmiş okullar bile yakın zamana kadar uygulama alanı... more
Türkiye’de 68 öncesi döneme dayanan ve daha ılımlı veya liberal-sol alternatifler olarak adlandırılabilecek Montessori okulları, Waldorf okulları ve Reggio Emilia Yaklaşımı’ndan esinlenmiş okullar bile yakın zamana kadar uygulama alanı bulamadı. Bugün uygulama alanı bulmuş olsa bile, bu alternatif okullar çeşitli eleştiriler almaktadır (piyasalaşmaları, aşırı teknik/verimlilikçi bakış açısına kurban gitmeleri, neyin alternatifi ya da neye alternatif olduklarının anlaşılamaması vs.). Kimi muhafazakârların (örneğin Bilal Erdoğan) bu okulları (örneğin Montessori okulları) kendi amaçları için kullanmaları ve bu okulların yerel uygulama adına gerçek öz ve içeriğini kaybetmeleri de, diğer eleştiri noktalarıdır. Haliyle, “alternatif” derken çok dikkatli olunmalı; çünkü neye alternatif ya da neyin alternatifi sorusunun, konunun bam teli olduğu anlaşılıyor.
Dergi, alternatifi aramak veya bulmak adına bir platform olarak örgütlenmelidir. Eleştirel Alternatif Eğitim adına sözü olan herkes bu platformda yer alabilmelidir. Çağımız artık bilginin öne çıktığı ve fakat iyice metalaştığı bir dönemi imliyor. Dergide gerek bilgi üretiminde gerekse verili bilgiyi eleştirmede farklı yaklaşımlara yer verilmelidir. İdeolojik olarak farklı yerlerde dursa bile ileri(ci) düşünce ve uygulamaların tanıtımı için dergilerin sayfaları açık olmalıdır. Eğitime değişik, farklı, alternatif bakan herkesi dergimize katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Okur ve abone olarak, dosya konusu önererek, alternatif bir eğitim uygulamasını tanıtarak, yazar ve yazı bularak, dergide bulunan eksikliklere dikkat çekerek vs. türlü biçimlerde katkıda bulunabilirsiniz. Çünkü bu dergi hiç kimsenin ve herkesin. Derdimiz, birlikte ve başka bir şey üretmek.
Research Interests:
Türkiye'de okuma kültürünün zayıflığı sorunu klasik bir kültürel meseledir. Antropoloji literatüründe konu genellikle sözlü-yazılı kültür ikiliği çerçevesinde ele alına gelmektedir. Antropolog S. Yetkin Işık ise, konuyu özgül... more
Türkiye'de okuma kültürünün zayıflığı sorunu klasik bir kültürel meseledir. Antropoloji literatüründe konu genellikle sözlü-yazılı kültür ikiliği çerçevesinde ele alına gelmektedir. Antropolog S. Yetkin Işık ise, konuyu özgül tarihsel/kültürel çerçevede ele alıyor ve 13. yüzyıl sonrasından başlayarak Anadolu halk kültüründe 'anlamın tarihi'ne odaklanıyor. Sözlü kültür ve yazılı kültür ikiliği ile halk ve yönetici elitin ideolojik konumları arasında nasıl bir ilişki var? Halk kültüründe okumaya, okuryazarlara hangi anlamlar yüklenmiştir? Bu anlamların tarihsel gelişiminde ve süreklilik kazanmasında iktidar sorunu hangi bakımlardan etkilidir? Bu gibi sorulardan hareket eden yazar, günümüz halk Türkçesinde okuma, yazma ve okuryazarlarla ilişkili sözcük, deyim, hikâye ve benzeri kalıplardaki ideolojik tutumları, okuryazarlığın seçkinci anlamlarına karşı alt sınıfların direnişini göstermeye çalışıyor. Bilgi ve eğitim konularını antropolojik bakışla ele almanın getirebileceği derinlik ve zenginlik konusunda ilham verici olan kitap, 'okumama kültürü'nü bilginin antropolojisini yaparak açımlamaya çalışıyor. Kitap, antropolojinin yanı sıra eğitim, halk bilim ve kültür tarihi gibi konulara ilgi duyanlar için de ilginç bir okuma deneyimi sunabilir.
Research Interests: