Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Dr. Ersin  Diker
  • Gumushane University Faculty of Communication, Gümüşhane/Turkey
    iletisim.gumushane.edu.tr
    https://twitter.com/ersindiker
    https://www.facebook.com/ersindiker
    ersindiker@gmail.com
    ersindiker@gumushane.edu.tr
  • +90 530 884 71 80

Dr. Ersin Diker

Gümüşhane University, PR, Faculty Member
Diderot etkisi çerçevesinde ihtiyacımız olanı karşılamak için gerçekleştirdiğimiz bilinçli tüketim davranışı yerini aşırı tüketim olarak nitelendirilebilecek, ihtiyacımız olmayan şeyleri satın aldığımız bir noktaya getirmektedir.... more
Diderot etkisi çerçevesinde ihtiyacımız olanı karşılamak için gerçekleştirdiğimiz bilinçli tüketim davranışı yerini aşırı tüketim olarak nitelendirilebilecek, ihtiyacımız olmayan şeyleri satın aldığımız bir noktaya getirmektedir. Bireyler, satın alınan eşyaların kimliğin bir parçası olduğuna inanmakta olup bu kimlik ve yaşam biçimini oluşturmada gerekli olan tüm ürünleri satın almak için planlanmamış birbirinden farklı tüketim eylemlerine dâhil olmaktadır. Bireylerin, aşırı tüketim alışkanlıklarının şekillenmesinde reklamların, özellikle de çeşitli sembolik unsurlarla hazırlanan reklam mesajlarının önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Diderot etkisi bağlamında sembolik tüketim kavramının televizyon reklamlarında ele alınış şeklinin göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak incelenmesidir. Araştırmanın önemi ise diğer çalışmalardan farklı olarak sembolik tüketim ve Diderot etkisi kavramları üzerinde reklamın etkisi ortaya çıkarmak ve konuyla ilgili alandaki eksikliklerin giderilmesine katkıda bulunmaktır. İnceleme sonrası elde edilen bulgular yeni bir ürün edinme ve hissedilen mutluluk arasındaki paralel ilişkiyi gözler önüne sermiş olup tüketicinin, tüm eşyaları arasında uyum ve bütünlük sağlaması gereksinimi hissettirilerek, ihtiyacı olmayanı satın aldığı sonsuz bir tüketim sarmalına dâhil edildiği sonucuna varılmıştır. Bu bilgiler ışığında tüketicinin, reklamlarda sunulduğu gibi mutlu bir yaşam sürebilmesi için eşyalarının birbiriyle uyum ve bütünlük sağlaması gerektiği düşüncesiyle bir değil birden fazla ürün tüketimine yönlendirildiği tespit edilmiştir.
Öz Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) hızlı bir şekilde dünyanın birçok yerine yayılmış ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştır. Bu virüsün fiziksel ve biyolojik etkisinin... more
Öz
Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) hızlı bir şekilde dünyanın birçok yerine yayılmış ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştır. Bu virüsün fiziksel ve biyolojik etkisinin yanı sıra, önemli psikolojik etkileri de ortaya çıkmıştır. Bu etkilerin başında, depresyon, stres ve kaygı gibi bazı psikolojik rahatsızlıklar gelmektedir. Bu süreçte, insanlar özellikle bilgi edinme ve sosyal destek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sosyal medya platformlarını daha çok kullanmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, Covid-19 sürecinde insanların depresyon ve stres yaşantıları ile zorlayıcı sosyal medya kullanımları (ZSMK) arasındaki ilişkide gelişmeleri kaçırma korkusunun (GKK) aracılık rolünü bir yapısal eşitlik modellemesi (YEM) çalışmasıyla incelemektir. Bunun için Türkiye genelinde (N = 871, %60,7 kadın, Ort yaş = 28.70, S.S. = 9.99), 14-20 Haziran 2020 tarihleri arasında kolayda örneklem yöntemi kullanılarak verilerin toplandığı çevrimiçi bir anket gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, depresyonun ZSMK ile pozitif yönde doğrudan bir ilişkisi varken, stres ile ZSMK arasında bir ilişki tespit edilememiştir. Öte yandan, depresyon ve stres ile GKK arasında ve GKK ile ZSMK arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca depresyon ve stres ile ZSMK arasındaki ilişkide GKK'nin aracılık rolünün olduğu araştırmada belirlenmiştir. Araştırma bulgularının, Covid-19 ile ilgili kriz yönetimini gerçekleştiren resmî kurumların, sosyal medya üzerinden kamuoyu ile gerçekleştirdiği etkin iletişime katkı sağlaması beklenmektedir.
Abstract
The novel Coronavirus (Covid-19), emerging in Wuhan, China, in December 2019, has rapidly spread to many parts of the world, causing thousands of people to die. In addition to its physical and biological effects, the virus has some psychological effects. Psychological disorders, such as depression, stress, and anxiety are some of these effects. In this process, people have started to use social media platforms to meet their information and social support needs more often. The current study aimed to analyze the mediator role of fear of missing out (FoMO) in the relationship between people's depression and stress level with compulsive social media use (CSMU) in Covid-19 process through a structural equation model (SEM). To this end, an online survey was conducted between 14-20 June 2020 in Turkey (N = 871, 60.7 % women, Mage = 28.70, SD = 9.99) and convenience sampling method used. The findings showed that while depression positively correlates with CSMU, there was no relationship between stress and CSMU. In addition, there was a positive relationship between depression and stress with FoMO, FoMO with CSMU, as well. Moreover, FoMO had a mediation role in the relationship between depression and stress with CSMU. The research's findings are expected to contribute to the effective communication of the official institutions that manage the crisis related to Covid-19 with the public through social media.
Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı, Konya'yı ziyaret eden yerli turistlerin kent imajı ile ilgili algılamalarını tespit ederek, sosyo-demografik değişkenlere göre Konya kent imajının anlamlı farklılık gösterip göstermediğini tespit... more
Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı, Konya'yı ziyaret eden yerli turistlerin kent imajı ile ilgili algılamalarını tespit ederek, sosyo-demografik değişkenlere göre Konya kent imajının anlamlı farklılık gösterip göstermediğini tespit etmektedir. Yöntem: Bu bağlamda, Konya'yı ve Mevlana Müzesini ziyaret eden yerli turistler üzerinde kolayda örnekleme yöntemi ile uygulanan anketin verileri kullanılarak değişkenler arasındaki farklılıklar test edilmiştir. Yerli turistlerin, kent imajı gözlenen değişkenlerine ait puan ortalamalarının sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığının belirlenmesinde, verilerin normal dağılım göstermesinden dolayı, parametrik fark testleri olan t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma neticesinde Konya'yı ziyaret eden yerli turistlerin kent imajı ile ilgili algılamalarının pozitif yönde olduğu ve cinsiyet, yaş, eğitim durumu ve yaşanılan şehir gibi sosyo-demografik değişkenlerine göre bazı kent imajı gözlenen değişkenlerinin anlamlı farklılık (p<0,05) gösterdiği belirlenmiştir. Dahası katılımcıların, tekrar ziyaret etme ve yakınlarına tavsiye etme ortalamalarının oldukça yüksek olması, kent imajının ziyaret sonrası pozitif yönde etkilendiğini göstermektedir. Tartışma ve Sonuç: Bu doğrultuda, kentler tarihi, kültürel, doğal ve turistik imkânları ile ziyaretçilerine iyi bir deneyim sunmalıdır. Kentin ziyaret edilmesi ile başlayan somut etkileşim, kent imajının şekillenmesini ve tam anlamıyla kentin deneyimlenmesini sağlamaktadır. Anahtar Kelimeler: İmaj, Kent İmajı, Kent Algısı, Konya. Abstract Purpose: The purpose of this study is to determine the perceptions of the local tourists visiting Konya regarding the image of the city. In addition, according to the socio-demographic variables, it is determined whether the image of Konya city has a significant difference. Method: In this context, the differences between the variables were tested using the data obtained by convenience sampling method on the domestic tourists visiting Konya and Mevlana Museum. The t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were used to determine whether the average scores of the domestic tourists differ significantly from the socio-demographic variables. Findings: As a result of the research, it has been determined that the perceptions of the domestic tourists visiting Konya are positively related to the image of the city. In addition, it was determined that there were significant differences (p <0,05) in the variables of some city images according to socio-demographic variables such as gender, age, educational status and living city. Moreover, the average attendance rate for visiting and visiting relatives is high, indicating that the image of the city is influenced positively after the visit. Discussion and Conclusion: In this direction, cities should offer good experience with historical, cultural, natural and touristic opportunities. The concrete interaction that starts with the visit of the city provides the shaping of the image of the city and the full experience of the city.
ÖZET Bu çalışmanın amacı, sosyal medya platformu olan YouTube'da yayınlanan reklamlara ilişkin tüketici tutumlarını etkileyen faktörlerin satın alma davranışı üzerine olan etkisini belirlemektir. Çalışmada, sosyal medya ve Youtube... more
ÖZET Bu çalışmanın amacı, sosyal medya platformu olan YouTube'da yayınlanan reklamlara ilişkin tüketici tutumlarını etkileyen faktörlerin satın alma davranışı üzerine olan etkisini belirlemektir. Çalışmada, sosyal medya ve Youtube reklamcılığının önemi ve tüketicilerin reklamlara yönelik tutumları kavramsal olarak açıklandıktan sonra literatürdeki benzer çalışmalar irdelenmiştir. Türkiye'deki YouTube kullanan 18 yaş ve üstündeki tüketiciler araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. YouTube reklamlarına yönelik tüketici tutumlarının satın alma davranışına olan etkisini tespit etmek için ise anket tekniği kullanılmıştır. Bunun için Türkiye genelinde kolayda örneklem yöntemi kullanılarak Facebook, Twitter, LinkedIn ve WhatsApp gibi sosyal platformları yoluyla, YouTube kullanıcılarından verilerin toplandığı çevrimiçi bir anket gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre; tüketicilerin YouTube reklamlarına yönelik tutumlarını etkileyen faktörlerin (Eğlence, bilgi vericilik, güvenilirlik ve rahatsız edicilik) satın alma davranışını doğrudan ve anlamlı bir şekilde etkilediği görülmektedir. Tüketicilerin satın alma davranışı üzerinde en çok etkiyi sağlayan faktör ise eğlence faktörüdür. Rahatsız edicilik ile tüketicilerin satın alma davranışı arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır. Reklamlardaki rahatsız edicilik azaldıkça satın alma davranışa yönelik olumlu tutum artacaktır.
Öz Bu çalışmada, çalışanların tutumları göz önünde bulundurularak Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin sahip olduğu kriz yönetim becerilerinin mevcut durumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Yapılan literatür taraması sonucunda Samsun Büyükşehir... more
Öz Bu çalışmada, çalışanların tutumları göz önünde bulundurularak Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin sahip olduğu kriz yönetim becerilerinin mevcut durumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Yapılan literatür taraması sonucunda Samsun Büyükşehir Belediyesi örnekleminde kriz yönetimi becerilerinin mevcut durumunu ortaya koyan herhangi bir çalışma bulunamamıştır. Bu yönü ile çalışmanın literatüre katkı sağlaması ve kurumların kriz yönetiminde uygulayacağı faaliyetlere yeni bir yaklaşım sunması beklenmektedir. Araştırmanın örneklemi belirlenirken basit tesadüfi örnekleme yöntemi tercih edilmiş ve 406 katılımcı ile araştırma gerçekleştirilmiştir. Sosyal bilimler alanında kabul gören nicel araştırma yöntemlerinden yüz yüze anket tekniği çalışmanın yöntemi için uygun görülmüş olup, doğrulayıcı faktör analizi, bağımsız iki örneklem t testi, Anova, korelasyon ve regresyon analizleri ile veriler incelenmiştir. Samsun Büyükşehir Belediyesinde görev alan 406 çalışan ise çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda kurum çalışanlarına geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış anket uygulaması 2018 yılının Kasım ayı içerisinde yapılmıştır. Anket uygulamasından elde edilen veriler analiz edilerek bulgular değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda kurumun çalışanlara karşı daha samimi olması, sürekli karşılıklı iletişimi sağlaması, kriz ve kriz yönetimi ile ilgili uygun eğitimler düzenlemesi gibi faaliyetlerde yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Diğer taraftan kurumun kriz yönetim becerilerine ilişkin algı puanlarının katılımcıların cinsiyetine göre anlamlı farklılık sadece kriz dönemi ve kriz sonrası yönetim becerileri alt boyutlarında meydana gelmiştir. Çalışmanın bir diğer sonucuna göre, çalışanların eğitim seviyeleri yükseldikçe kurumdaki kriz durumuna ve kriz yönetim becerilerine olan ilgi ve farkındalığın artabileceği söylenebilir. Çalışmanın genel sonucuna bakıldığında kurumun mevcut kriz yönetim becerilerinin "orta düzeyde" bulunduğu ortaya çıkmıştır.
Zekiye Tamer GENCER, Cumhuriyet Üniversitesi, İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Doç.Dr., zekiye_tamer@hotmail.com https://orcid.org/0000-0001-6065-7395 ÖZ Dijital çağda hızla gelişim gösteren sosyal medya araçları ve... more
Zekiye Tamer GENCER, Cumhuriyet Üniversitesi, İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Doç.Dr., zekiye_tamer@hotmail.com https://orcid.org/0000-0001-6065-7395 ÖZ Dijital çağda hızla gelişim gösteren sosyal medya araçları ve yeni iletişim teknolojileri ile birlikte insanlar yeni deneyimler ve alışkanlıklar kazanmaktadırlar. Görsel açıdan zengin ve farklı bir yapıya sahip olan sosyal medya aracı olarak Instagram da kuruluşundan kısa bir süre sonra popüler olmuş ve fotoğraf-video paylaşım platformu haline gelmiştir. Ayrıca Instagram, kullanıcıların sosyal medyada görünür olma ve beğenilme arzularını da harekete geçirmektedir. Kullanıcılar açısından Instagram, belgeleme, takip etme, yaşadığı anı, zevkleri ve duygularını diğer insanlarla paylaşma, reklam ve satışa yönelik ticari amaçlar, etkileşim ve topluluk oluşturma ve diğer kullanıcıların paylaşımlarını görme gibi birçok amaca hizmet etmektedir. Bu çalışmada, Instagram kullanan akademisyenlerin bu sosyal medya platformunu kullanma nedenleri, kullanma sıklıkları, amaçları ve paylaşımlarının içeriklerinin nasıl olduğuna dair tespitlerin yapılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda amaçsal örnekleme yöntemi kullanılarak seçilen Gümüşhane Üniversitesi ve Cumhuriyet Üniversitesinde çalışan akademisyenler üzerinde yüz yüze anket uygulanmıştır. Verilerin analizi için betimleyici istatistik, ortalama ve çapraz tablo analizleri kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda; akademisyenlerin daha çok kendileri, arkadaşları, aile üyeleri ve diğer insanlarla beraber yer aldıkları fotoğrafları ve ziyaret ettikleri yerlerin fotoğraflarını Instagram'da paylaşmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. Akademisyenlerin Instagram'ı akademik ve bilimsel bilgi edinme amaçlı olarak çok az kullandıkları görülmektedir. Bunun yanında akademisyenlerin Instagram'ı daha çok, fotoğraf ve video paylaşımı, gündemi takip etmek ve boş zaman değerlendirmek amacıyla kullandıkları bu araştırma sonucunda tespit edilmiştir. Bu da ilgili sosyal ağın bilimsel düzeyden ziyade sosyal bir ihtiyacı karşılama görevini yerine getirdiğini ortaya koymaktadır. ABSTRACT People gain experiences and practices with social media tools and new communication technologies which make progrress in digital era. Instagram as a social media tool which has a rich and a different visual structure has become popular shortly after its foundation and it has become a platform of sharing photos-videos. Besides, Instagram activates the users' desires about visibility on social media and being liked. Instagram serves a lot of purposes as documentation, following, sharing the moment, tastes and feelings with other people, commercial purposes, creating interaction and society and seeing the sharings of other users. It is aimed in this study that the determinations about the reasons, frequencies, purposes of using this social media platform by academicians and the contents of sharings are made. Within this context, a face to face questionnaire was conducted with the academicians who work in Gümüşhane University and Cumhuriyet University by using the objective sample method. Descriptive statistics, mean and cross-tabulation analyzes were used analyze the data. In consequence of the questionnaire conducted, the academicians prefer sharing their photos, the
Özet Günümüzde markalar mevcut müşterilerini elde tutmak ve yeni müşteriler kazanmak amacıyla yeni iletişim platformlarının avantajlarını kullanarak farklı iletişim stratejileri belirlemek zorundadırlar. Markaların, müşterileri ile uzun... more
Özet Günümüzde markalar mevcut müşterilerini elde tutmak ve yeni müşteriler kazanmak amacıyla yeni iletişim platformlarının avantajlarını kullanarak farklı iletişim stratejileri belirlemek zorundadırlar. Markaların, müşterileri ile uzun dönemli ilişkiler kurabilme ve bu ilişkileri sürdürebilme kapsamında en önemli ilişkisel pazarlama öğeleri arasında, marka bağlılığı yer almaktadır. Bu kapsamda markaların, geleneksel iletişim teknikle-rinin yetersiz kaldığı durumlarda sosyal ağ platformları gibi yeni iletişim ortamlarının avantajlarını kullanarak marka bağlılığını oluşturmaları gerekmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı; sosyal ağ ortamında markaların müşterileri ile kurmuş oldukları inter-aktif iletişimin marka bağlılığına etkisinin araştırılmasıdır. Bu bağlamda Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) aracığıyla sosyal ağ iletişiminin marka bağlılığı üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla kavramsal bir model oluşturulmuştur. Seyahat acentesi Facebook marka fanı olan kullanıcılara (n=308) uygulanan anketin verileri kullanılarak modeldeki değiş-kenler arasındaki ilişkiler test edilmiş ve kuramsal olarak ortaya konulan hipotezler sı-nanmıştır. Ayrıca araştırmanın analizinde frekans analizi, açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri ile Yapısal Eşitlik Modeli uygulamaları kullanılmıştır. Kuramsal olarak ortaya konulan modelde; sosyal ağ ortamındaki interaktif iletişimin genel bir bütünlük içinde marka bağlılığını etkilediği tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, sosyal ağlardaki interaktif iletişimin, marka bağlılığı üzerinde doğrudan ve anlamlı, markaya güven üzerinde de doğrudan ve anlamlı etkileri bulunmaktadır hipotezleri desteklenmiştir. Ayrıca, sosyal ağlardaki interaktif iletişimin marka bağlılığı üzerinde dolaylı etkilere de sahip olduğu yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Abstract Nowadays, brands must set a course for different communication strategies in order to retain available customers and gain new ones by using the advantages of new communication platforms. Brand loyalty is the most important one among the relationship marketing factors of brands within the scope of long-termed communicating with customers and running these relations. In this context, brands need to constitute brand loyalty using the advantages of new communication media such as social network in case of inability of conventional communication techniques. Accordingly, the aim of this study is to search the effect of interactive communication that brands get with customers in social network to brand loyalty. Within this context a conceptual model has been set in order to determine the effect of social network communication on brand loyalty through Structural Equation Modelling (SEM) relations among variables in model have been examined and hypothesis have been tested theoretically by using data of survey made for users of a brand fan Facebook travel agency (n=308). Besides frequency-analysis , explanatory and confirmatory factor analysis and Structural Equation Modelling (SEM) have been used in the survey analysis. In theoretically revealed model it has been confirmed that interactive communication in social network has affected brand loyalty within a general unity. Accordingly, interactive communication in social networks has
Research Interests:
ÖZ Günümüzün hızla değişen ve farklılaşan rekabet ortamında markalar için halkla ilişkiler algısı ve marka itibarı en önemli bütünleşik pazarlama iletişimi unsurları arasında yer almaktadır. Markalar, tüketicilerin zihninde yer alan... more
ÖZ Günümüzün hızla değişen ve farklılaşan rekabet ortamında markalar için halkla ilişkiler algısı ve marka itibarı en önemli bütünleşik pazarlama iletişimi unsurları arasında yer almaktadır. Markalar, tüketicilerin zihninde yer alan olumlu halkla ilişkiler algıları ile marka itibarlarına katkı sağlayabilmektedirler. Markalar açısından, pazar payını ve kar düzeylerini gösteren geleneksel performans göstergelerinin yanında, günümüzde stratejik iletişim faaliyetleri aracılığıyla geliştirilen itibar kavramı da önem arz etmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı; markaların halkla ilişkiler uygulamalarının oluşturduğu algı ile marka itibarı arasındaki ilişkiyi analiz etmektedir. Bu bağlamda, Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) aracılığıyla halkla ilişkiler algısı ile marka itibarı arasındaki ilişkiyi tespit etmeye yönelik olarak literatüre dayalı kavramsal bir model oluşturulmuştur. Bu amaç ve model doğrultusunda araştırma, akıllı telefon markası kullanıcılarına kolayda örnekleme yöntemi ile anket aracılığıyla Konya ilinde toplanan veriler kapsamında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca araştırmanın analizinde Yapısal Eşitlik Modeli uygulamaları, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile frekans analizi kullanılmıştır. Araştırma neticesinde, kavramsal olarak ortaya konan modelin uyum iyiliği indekslerinin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiş olup ayrıca halkla ilişkiler algısının, marka itibarı üzerinde doğrudan ve anlamlı etkileri bulunmaktadır hipotezi desteklenmiştir. Anahtar kelimeler: Halkla ilişkiler algısı, marka itibarı, akıllı telefon, yapısal eşitlik modeli. ABSTRACT Perception of public relations and brand reputation for brands are among the most important integrated marketing communication elements in changing and varying competitive environment. Brands can contribute to favourable perception of public relations of people and brand reputation. In terms of brands, besides conventional performance indicators indicating market share and profit level, reputation conception have importance developed through strategic communication activities. Accordingly, the aim of the study is to analyse the relation between the perceptions that brands created by public relation activities and brand reputation. Within this context, a conceptual model based on literature was set in order to determine the relation between perception of public relations and brand reputation via Structural Equation Modelling (SEM). Within the direction of this aim and model, this research was done within the scope of data acquired by public survey in Konya and convenience sampling method to smart phone users. Also, Structural Equation Modelling technics, confirmatory and explanatory factor analysis and frequency 1 Bu çalışma, 19-22 Mayıs 2017 tarihlerinde Bosna Hersek'te gerçekleştirilen " International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS) " adlı kongrede sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
Research Interests:
The posts in social media reveals information about the individuals, while the feedbacks such as “like”, “comment” and etc. provide clues pointing out the continuing sharing and connectedness. With Facebook status updates, one of the most... more
The posts in social media reveals information about the individuals, while the feedbacks such as “like”, “comment” and etc. provide clues pointing out the continuing sharing and connectedness. With Facebook status updates, one of the most frequently used tools of social media, the individuals can share information about what they are actually doing and feeling besides the changes in their lives, and consequently they can see that the connection with people continues through the feedbacks to that status update. The aim of this study is to determine how a role the activities of individuals in their Facebook accounts such as sharing, comment, and likes play, and how these activities take place. A questionnaire prepared in parallel with this objective was sent online to Facebook users, and they were asked for responding it. The online questionnaire was conducted with the researchers’ friends on Facebook, and totally 478 persons participated in this study (excluding the failed questionnaires from analysis). As a result of the analyses performed, it was determined that, besides their own posts, Facebook users also establish contacts by commenting and liking the status updates of their friends. Moreover, Facebook users pay importance to and read the status updates. The highest number of comments and likes are given to status updates such as photo and video posts, events (wedding, ceremony, engagement, etc.), and status updates (promotion, success, and etc.).
Research Interests:
In today’s competitive world, brands need to manage their corporate reputation in order to gain the trust and prestige of their national and international shareholders so that they can make difference over their rivals. With changing and... more
In today’s competitive world, brands need to manage their corporate reputation in order to gain
the trust and prestige of their national and international shareholders so that they can make difference
over their rivals. With changing and developing information and communication technologies,
brands benefit from new communication technologies as well as traditional tools for reputation
management. In this context, social media tools such as Facebook, Twitter, Youtube, blog etc, which
aim to establish relations rather than communication between brands and their shareholders have
gained more importance.
The aim of this study is not only to show the relationship between reputation management and
the Facebook shares of 5 of the most valuable 100 brands of Turkey (Türk Telekom, Akbank, Türk
Hava Yolları, Türkiye İş Bankası ve Arçelik) according to Brand Finance which is one of the most
leading brand assessment foundations in the world, but also to discover the aim of these companies
for using Facebook accounts. The method of the study is content analysis technique implemented
by taking as a reference the observation form in which there are items which Gökdağlı (2010) used
in his graduate thesis called “ The Assessment of Web-sites of Companies As a Tool for Corporate
Reputation Management” based on multi-dimensional Corporate Reputation measurement model
by Fombrun (2001). This observation form includes such factors as goods and services, vision and
leadership, work atmosphere, financial performance, social responsibility, emotional connection and
corporate visual identity.
Research Interests:
Mahremiyet kavramı geçmişten günümüze kadar konuşulan ve tartışılan bir konu olmaktadır. Kitle iletişim araçlarının çeşitlenmesi ve yaygınlığının artması sonucu olarak, mahremiyete yüklenen anlamlarda hızlı bir şekilde değişme... more
Mahremiyet kavramı geçmişten günümüze kadar konuşulan ve tartışılan bir konu olmaktadır. Kitle iletişim araçlarının çeşitlenmesi ve yaygınlığının artması sonucu olarak, mahremiyete yüklenen anlamlarda hızlı bir şekilde değişme görülmektedir. Reklamcılık sektörüne bakıldığında ise kadın ve mahremiyet pazarlama aracı olarak kullanılmaktadır. Gazete reklamlarında kadın bedeni ürüne yönelik dikkat çekmede ve farkına varılmada kullanılan görsel bir unsur olarak yer almaktadır.
Bu çalışmada farklı yayın anlayışlarına sahip gazetelerde yer alan reklamlarda içerik analizi yöntemi kullanılarak kadın ve mahremiyet konusuna nasıl yaklaşıldığının ortaya konulması amaçlanmaktadır. Çalışma 3 Ağustos 2013 ve 1 Eylül 2013 tarihleri arasındaki dönemde yayımlanan Hürriyet, Sabah, Zaman ve Yeni Akit gazetelerini kapsamaktadır. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre, liberal yayın anlayışına sahip gazeteler ile muhafazakar yayın anlayışına sahip gazetelerde yayımlanan reklamlarda kadın bedeninin sunumu ve mahremiyet anlayışının farklı olduğu görülmektedir. Başka bir ifade ile, yayımlanan reklamlardaki kadın bedeni üzerinden mahremiyet anlayışı gazetelerin yayın politikaları ile örtüşmektedir.
Research Interests:
Günümüzde, etik konusunun en fazla dile getirildiği ve üzerinde tartışıldığı alanlardan birisi reklamcılık sektörüdür. Reklamcılık sektöründe gerçekleştirilen her bir faaliyet bir şekilde etikle ilişkilendirilerek ele alınmaktadır.... more
Günümüzde, etik konusunun en fazla dile getirildiği ve üzerinde tartışıldığı alanlardan birisi reklamcılık sektörüdür. Reklamcılık sektöründe gerçekleştirilen her bir faaliyet bir şekilde etikle ilişkilendirilerek ele alınmaktadır. Reklamların yoğun bir
etiksel eleştiriye maruz kalmaları ve reklamcılık sektörünün içinde bulunduğu yoğun etik tartışmaları, bu alanda akademik çalışmalar yapmayı gerekli kılmıştır. Bu araştırma daha çok reklamın sosyal yönüne ilişkin eleştiriler bağlamında
ele alınmıştır. Reklamda etik ile ilgili ortaya atılan tüm iddialara yönelik reklam ajansı çalışanlarının düşünceleri, tutumlarını ölçmek ve reklamda etik konusuna yeni bir açılım sağlamak amacıyla, yapılan bu araştırma, Türkiye’de faaliyet gösteren reklamcılar derneklerine (İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Konya) bağlı reklam
ajanslarının çalışanları üzerinde gerçekleştirilmiştir.
Research Interests:
Today, because of the developments in mass communication and information technologies, a number of changes in consumption habits of people have seen. The borders between countries has not gone with globalization and the consumption has... more
Today, because of the developments in mass communication and information technologies, a number of
changes in consumption habits of people have seen. The borders between countries has not gone with
globalization and the consumption has gained an international dimension. The number and nature of
requests and needs have changed compared to the past in our worldwhich is lived a
newtechnologicalrevolution. Forexample, the consumerswhouseonly a simple phone or computer at past
don'tsettle anymore with these, they desire to have the communication tools which are new in market and
they desire to replace the old with the new. Especially, the social media tools, tablet computers,
smartphones which are used among theyoung widespreadly and increasingly day by day started to take
the place of traditional media and began to rival them.
This study aims to reveal and determine how the students use new communication technologies and how
is their attitude about these technologies. Our study which applied the face to face interview survey
method covers the students of Selcuk University Faculty of Communication, Karadeniz Technical
University Faculty of Communication, Cumhuriyet University Faculty of Communication and
Gümüşhane University Faculty of Communication.
Keywords: New communication technologies, Technology consumption, Theconsumption habbits of
university students.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Bu çalışma ise, 2023 yılı Cumhurbaşkanı Seçimi sürecinde gerçekleştirilen mitingler etrafında örgütlenmektedir. Çalışmada, Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal... more
Bu çalışma ise, 2023 yılı Cumhurbaşkanı Seçimi sürecinde gerçekleştirilen mitingler etrafında örgütlenmektedir. Çalışmada, Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2023 Cumhurbaşkanı Seçimi öncesinde gerçekleştirmiş olduğu Ankara, İstanbul ve İzmir mitingleri araştırmaya dahil edilmiş diğer mitingler ise kapsam dışında tutulmuştur. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun
2023 Cumhurbaşkanı Seçiminde hem en yüksek oyu alan iki lider olması hem de araştırmaya dahil edilen mitinglerin en yüksek katılımlı mitingler olması sebebiyle tercih edilmiştir. Bu çalışmada, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun mitinglerinde seçmene iletmek istedikleri mesajlarda hangi konu, kavram ve temalara odaklandığı ve bunlara ne sıklıkla yer verdiklerini tespit etmek amaçlanmaktadır
Bu bölümde pazarlama amaçlı halkla ilişkiler kavramını daha iyi anlayabilmek için ilk önce pazarlama anlayışlarında yaşanan değişimler açıklanmıştır. Devamında ise pazarlama ve halkla ilişkiler ilişkisi ve pazarlama iletişimi kavramlarına... more
Bu bölümde pazarlama amaçlı halkla ilişkiler kavramını daha iyi anlayabilmek için ilk önce pazarlama anlayışlarında yaşanan değişimler açıklanmıştır.
Devamında ise pazarlama ve halkla ilişkiler ilişkisi ve pazarlama iletişimi
kavramlarına değinilmiştir. Pazarlama amaçlı halkla ilişkilerin kavramsal
çerçevesi çizilerek, pazarlama amaçlı halkla ilişkiler planı ve uygulama araçları açıklanmış ve sonuç kısmında da konu ile ilgili bir değerlendirme yapılmıştır.
Bu çalışmada yeni medyanın reklamcılık üzerindeki gelişimi ve rolü açıklandıktan sonra, dijimodernizm, dijitalleşme, dijital medya, dijital toplum ve dijital tüketici kavramlarına da açıklık getirilmiştir. Çalışmanın devamında ise dijital... more
Bu çalışmada yeni medyanın reklamcılık üzerindeki gelişimi
ve rolü açıklandıktan sonra, dijimodernizm, dijitalleşme, dijital
medya, dijital toplum ve dijital tüketici kavramlarına da açıklık
getirilmiştir. Çalışmanın devamında ise dijital ve fiziksel dünyanın
buluştuğu “Metaverse” ile yaşanan değişimlerin reklam, tüketici
ve tüketim üzerinde oluşabilecek etkileri değerlendirilerek kavramsal bir çerçeve sunulmuştur.
Bu çalışmada kurumsal reklamın ayrıntılı olarak irdelenmesi amaçlanmaktadır. Teorik çerçevede oluşturulan çalışmada kurumsal reklam kavramı, amaçları, işlevleri ve gelişimi açıklanmış, kurumsal reklamda hedef kitlenin öneminden... more
Bu çalışmada kurumsal reklamın ayrıntılı olarak irdelenmesi amaçlanmaktadır. Teorik çerçevede oluşturulan çalışmada kurumsal reklam kavramı, amaçları,
işlevleri ve gelişimi açıklanmış, kurumsal reklamda hedef kitlenin öneminden
bahsedilmiş ve son olarak kurumsal reklam çeşitleri örneklerle beraber anlatılmıştır.
İnsanlığın varlığıyla başlayan iletişim, yine insanların bir arada yaşamalarını kolaylaştırmak adına birtakım düzenlemelerin yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu anlamada iletişimin bir uzantısı gibi algılansa da aslında... more
İnsanlığın varlığıyla başlayan iletişim, yine insanların bir arada yaşamalarını kolaylaştırmak adına birtakım düzenlemelerin yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu anlamada iletişimin bir uzantısı gibi algılansa da aslında kurum/kuruluş/işletmeler bağlamında faaliyetlerin disipline edilmesinde oldukça önemli bir yer tutan halkla ilişkiler kavramının değeri her geçen gün daha da iyi anlaşılmaktadır. Tıpkı Freud’un ifade ettiği gibi kurum/kuruluş/işletmelerin ilişkili oldukları paydaşları için yaptıkları
unutulabilir. Ancak yine aynı paydaşlarla kurdukları iletişim ve onlara kendilerini özel ve önemli hissettirmeleri için başvurdukları halkla ilişkiler faaliyetleri, akılda kalıcı olması bakımından değerlidir. İşte tam da bu noktada kurum/kuruluş/ işletmelerin varlık gösterdikleri alanda sürdürülebilir ilişkiler geliştirebilmeleri ve başarılı halkla ilişkiler faaliyetleri gerçekleştirebilmeleri için kendilerinden “halkla
ilişkiler” kavramanı içselleştirmeleri beklenmektedir. Bu bağlamda çok basit bir kavrammış gibi görülse de derinlikli bir disiplin olan halkla ilişkilere ait felsefenin anlaşılması kurum/kuruluş/işletmeler için hayati değer taşımaktadır.
Bilimsel anlamda geçmişi yüzyıllar öncesine dayanmasa da hızlı bir ivme kazanan halkla ilişkiler, geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu kitapta da adı geçen kavrama ait tanımlamaların yapılmasından dünyada ve Türkiye’deki gelişim sürecine, kavrama ait modellerden kavramın ilişkili olduğu diğer kavramlara, örgütsel yapısından hedef kitlesine, kullanılan ortam ve araçlardan mesleğin uygulanışına, örgütsel türlerinden etik yaklaşımına kadar pek çok başlık ilgili kavramla ilişkilendirilerek
anlatılmaya çalışılmıştır.
Birbiri ile işlevsellik bağlamında benzer ve çok çeşitli ürün ve hizmetlerin yer aldığı günümüz rekabetçi ortamında markalar açısından; pazardaki yerlerini korumak veya genişletmek, tüketicinin gönlünde taht kurmak başka bir deyişle marka... more
Birbiri ile işlevsellik bağlamında benzer ve çok çeşitli ürün ve hizmetlerin
yer aldığı günümüz rekabetçi ortamında markalar açısından; pazardaki yerlerini korumak veya genişletmek, tüketicinin gönlünde taht kurmak başka bir deyişle marka aşkı (love mark) sağlamak, tüketici zihninde kabul gören ve tutulan çağrışımlar meydana getirmek için marka imajı oluşturmak hayati bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada, marka kavramı, markaya yönelik tanımlamalar, ürün ve marka arasındaki fark ve işletmeler ve tüketiciler açısından markanın önemi açıklandıktan sonra marka imajı kavramı ve marka imajı ile ilişkili diğer temel kavramlar incelenmiştir
Bu çalışmanın temel amacı, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin reklamcılık alanında nasıl kullanıldığını ve tüketicilerde nasıl bir deneyim oluşturduğunu örnekler üzerinden ortaya koymaktır. Çalışmada teorik çerçeveyi... more
Bu çalışmanın temel amacı, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin reklamcılık alanında nasıl kullanıldığını ve
tüketicilerde nasıl bir deneyim oluşturduğunu örnekler üzerinden ortaya koymaktır. Çalışmada teorik çerçeveyi oluşturan
kavram ve olgular (sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, sanal ve
artırılmış gerçekliğin reklamcılıkta kullanımı) açıklanmış, daha
sonra seçilen örnekler üzerinden uygulamalar anlatılmıştır
This study is undertaken to make definitions and evaluations of cinema advertising in the literature as a type of advertisement. Cinema, which people go to for various purposes such as having a pleasant time and resting, is one of the... more
This study is undertaken to make definitions and evaluations of cinema advertising in the literature
as a type of advertisement. Cinema, which people go to for various purposes such as having a
pleasant time and resting, is one of the mediums preferred by advertisers to promote their products
or services. Cinema advertising, which succeeds in appealing to the many senses of the audience
with its power of influence and attraction, has many opportunities, such as reaching more than one
person in a limited time and is used to showcase a product or a brand. As a result, the attitude of
the cinema audience towards the advertisements presented in this environment remains to be
discovered. In this study, research data were collected with an online survey to determine the
attitudes towards cinema advertising. A total of 409 cinema audiences with an average age of 31
in Turkey participated in the study. According to the research results, cinema audiences go to the
cinema a few times a year or less. In addition, while the participants find cinema advertisements
easy to perceive and prestigious, they generally marked the other items as I am undecided. On the
other hand, female participants find cinema advertisements more entertaining than males and think
that cinema advertisements are perceived easily
Bu bölümde, dijital çağın bir getirisi olarak oyun ve reklam kavramlarının
birlikte çalışmasıyla bir reklam türü olarak hayatımıza giren reklamoyun
kavramı ayrıntılı incelenecek ve örnek uygulamalar ile ele alınacaktır.
INTRODUCTION In the digital world, technology is being used progressively to deliver education, knowledge, and skills in new and creative ways, and it is increasingly permeating the field of education and skills. Taking into account the... more
INTRODUCTION
In the digital world, technology is being used progressively to deliver
education, knowledge, and skills in new and creative ways, and it is
increasingly permeating the field of education and skills. Taking into
account the increased use of rapidly changing digital technologies in work
life, it is seen that having new skills has become mandatory. At this point,
using technologies makes learning and skills development a lifelong
process. As a matter of fact, individuals have to continue to improve and
refresh their abilities and knowledge in order to keep up with the constant
occurrence of innovations and new developments in the digital world.
Technological abilities need to be updated every three years to keep
abreast of them and to keep the level of interest at its peak. In addition to
acquiring the knowledge, it is essential to know how to obtain more
knowledge and assess its quality and reliability (Grand-Clement, 2017, p.
4).
A number of means of communication have been employed in Turkey to raise awareness against the Covid-19 pandemic. The public service announcements (PSA) are one of these works. The Ministry of Health of the Republic of Turkey has released... more
A number of means of communication have been employed in Turkey to
raise awareness against the Covid-19 pandemic. The public service
announcements (PSA) are one of these works. The Ministry of Health of
the Republic of Turkey has released many PSAs on the Covid-19 vaccine.
This research aims to analyze how the subject of the Covid-19 vaccine is
addressed, what discourses are made and what meanings are conveyed to
society in the PSAs disseminated by the Ministry of Health about the
Covid-19 vaccine. Using the semiotic analysis method, this study also
examined which space and character representations the Ministry of
Health used in the PSAs to address to the public, and whether it put
forward solutions or suggestions for problems related to Covid-19
vaccines.
Although there are many semiotic studies on the Covid-19 pandemic in
the literature, no semiotic study on the PSAs by the Ministry of Health has
been found on the Covid-19 vaccine. Therefore, it is thought that the
findings of this study will contribute to further research. In this study, first
of all, the concept of the PSA is discussed. In the next section, studies on
the PSAs related to the Covid-19 pandemic in Turkish literature are
reviewed. In the methodology section, the aim, universe, sample,
importance, limitations, and methods used in the study are presented.
Three PSAs, in which Prof. Dr İlber Ortaylı, Acun Ilıcalı and Sertab Erener
appeared, were selected by purposeful sampling among the PSAs
disseminated by the Ministry of Health's under the theme
"#Kollarısıvıyoruz" [meaning WeAreRollingUpSleeves], and analyzed
using semiotic analysis method. In the PSAs we examined, it is seen that
the ministry tried to convince individuals by raising awareness against
getting the Covid-19 vaccine. Finally, the findings in the research are
discussed and interpreted in the discussion and conclusion section.
FROM EDITOR The world is in a period of rapid transformation and change. In the period in which the Covid-19 Pandemic accelerates this change and transformation, the world has been going digital at an accelerated pace. The importance of... more
FROM EDITOR
The world is in a period of rapid transformation and change. In the period in
which the Covid-19 Pandemic accelerates this change and transformation, the
world has been going digital at an accelerated pace. The importance of the
concept of “communication” in this digital transformation has emerged as an
inevitable fact.
The most striking one among the changes covering a very wide range during
the Covid-19 pandemic process is the changes in the field of communication,
undoubtedly. This book is the result of a collective production of valuable
researchers and writers in communication sciences.
In this book that consists of seven chapters, it is discussed what kind of effects
and consequences the Covid-19 pandemic has in different areas in the context
of communication.
I would like to thank the authors for their invaluable contributions in the
process of creating this valuable book. It will also make me very happy that the
works that each one of our writers has written with great effort will meet with
our readers.
I hope this book will enlighten all researchers and readers, especially
communication science researchers.
Dr. Ersin DİKER
In this study, it is aimed to contribute to the literature by examining the university students’ motivation for watching social media advertisements in the context of the uses and gratification theory. For the study, first of all,... more
In this study, it is aimed to contribute to the literature by examining the
university students’ motivation for watching social media advertisements in the context of the uses and gratification theory. For the study, first of all, conceptual explanations about social media, social media advertisements, media platforms and concepts about the uses and gratifications theory are discussed. In the last part of the study, a survey is carried out in order to find out the university students’ motivations for watching social media advertisements and whether these motivations show variation according to the demographic features of the participants. The results obtained from these findings are also presented in this chapter.
İnsanlık yaklaşık bir yıldır “yeni normal” denilen bir sürecin içerisinden geçiyor. Covid-19 salgını ile birlikte tanıştığımız bu süreç, hayatımızın hemen her alanını olduğu gibi iletişim alanını da derinden etkiledi. Adı geçen bu süreçte... more
İnsanlık yaklaşık bir yıldır “yeni normal” denilen bir sürecin içerisinden geçiyor. Covid-19 salgını ile birlikte tanıştığımız bu süreç, hayatımızın hemen her alanını olduğu gibi iletişim alanını da derinden etkiledi. Adı geçen bu süreçte interneti aktif kullanma durumumuz arttı. Hemen her etkinliği bilgisayarın sağladığı olanaklarla internet üzerinden gerçekleştirir olduk. Artık markete gitmeyen tüketiciler internet üzerinden market alışverişi yaparken, markalar imajlarını pekiştirmek için bu süreçte tüketicileriyle daha “iletişim” odaklı stratejiler geliştirmeye başladı. Eğitim internet üzerinden yapılırken, sosyal medya ortamlarında bilgi kirliliği arttı. Bu nedenle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi her zamankinden daha fazla önem taşımaya başladı. Bu da kamu spotlarının yaygınlaşmasına yol açtı. Süreç içerisinde evde kalan insanlar, aile içi iletişimlerinde sorunlar yaşamaya başladı. Bu da yetmedi bu sorunlar aile, hatta ülke sınırlarını aşarak, ülkeler arasında da iletişim bağlamında sıkıntılar oluşmasına yol açtı. 
Bu kitap, yukarıda iletişime ilişkin Covid-19 sürecinde “yeni normal”le birlikte ortaya çıkan tüm gelişmelere değinen başlıklardan oluşan bilgilerin derlenmesiyle oluşmuştur. Kitap, içinden geçtiğimiz bu süreçte “iletişim”  bağlamında, alanında yetkin iletişim bilimcilerin konuya ilişkin yaptıkları çalışmaların biraya gelmesiyle oluşmuştur. Covid-19 sürecinde iletişim alanında yaşanan değişim ve dönüşümlerin tarihe bir not düşülmesi amacıyla çıkılan bu yolculukta, değerli çalışmalarıyla bizlere destek veren tüm yazarlara sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Kitabın alana katkı sağlaması dileğiyle…
Dijital Reklamcılık  Kitabın İçerisinde
With the development of technology, digitalization has been effective in all areas. Thanks to technology, the human being can reach information rapidly and at lower cost and they can do their affairs practically. Thus, brands have to... more
With the development of technology, digitalization has been effective in all areas. Thanks to technology, the human being can reach information rapidly and at lower cost and they can do their affairs practically. Thus, brands have to digitalize in digital platforms such as the internet, social media tools and mobile applications of the target group in order
to become different from rivals.
Brands that want to be ahead of their competitors have to influence and hold target group producing new and creative contents via digital platforms. It is necessary for brands to influence the perception of target
group positively to keep pace with digital change. In this respect, they have to produce personal contents. Thus, digital assets make a significant contribution to the development of brands in the periods of marketing, communication and brand management.
In the first part of this study, concepts such as digitalization, digital asset and digital asset management are analysed by reviewing the literature. The primary purpose of this study is to explain the concept of digital asset and to emphasize its importance. Afterwards, it is aimed to analyse brands in terms of digital asset by dealing ten most valuable brands of Turkey according to survey Turkey 100-2017 made by Brand Finance that is an independent branded business valuation
and strategy consultancy. This list includes Türk Telekom, Turkcell, Türk Hava Yolları, Akbank, Garanti, Ziraat Bankası, Arçelik, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi ve Halkbank. In this study, content analysis technique is used from qualitative research methods. Accordingly, categories and factors used in the content analysis method have been
determined by both related literature and users. Based on factors, websites, social media accounts and mobile applications
of brands have been analysed via content analysis and coded. When the digital assets of brands are analysed, it is observed that Türk Telekom, Turkcell and Turkish Airlines are more effective in terms of social media usage and interaction in date of research.
The main purpose of this study is to reveal the relationship between social media addiction and happiness. In this context, analyses were conducted on the students (N = 304, 42.4% Female, 57.6% Male) of the Faculty of Communication of... more
The main purpose of this study is to reveal the relationship between social media addiction and happiness. In this context, analyses were conducted on the students (N = 304, 42.4% Female, 57.6% Male) of the Faculty of Communication of Gümüşhane University by using the data of the questionnaire applied with the purposeful sampling method. The questionnaire form prepared consists of three parts. The Social Media Addiction Scale (SMDS) developed by Ünal-Tutkun and Deniz (2016) to determine the social media addiction levels of the participants in the first part of the questionnaire and the Oxford Happiness Questionnaire
Short Form which has been adapted into Turkish by Doğan and Çötok (2011) to evaluate the happiness levels of the participants in the second part of the questionnaire have been used. In the third part of the questionnaire, a personal information form has been included to
determine the demographic characteristics, social media usage preferences and social media usage habits of the participants. Due to the normal distribution of the data obtained in the study, the parametric difference tests t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) have been used. Pearson Correlation Analysis was used to analyse the relationship between social media addiction and happiness. As a result of the research, a negative and significant relationship has been found between social media addiction and happiness. Moreover, it can
be said that as the social media addiction levels of the participants increase, their happiness levels decrease relatively. On the other hand, it has been determined in this study that there has been no significant difference between the gender of the participants and their social
media addiction levels.
Human is born, lives, grows and dies. Yet, immorality is not a possible life process in the World. In that case, a person is part of an active learning and teaching process throughout this finite life. We can say that early childhood is... more
Human is born, lives, grows and dies. Yet, immorality is not a possible life process in the World. In that case, a person is part of an active learning and teaching process throughout this finite life. We can say that early childhood is the period when the most basic building blocks of learning are formed. It is a process that starts from the first years of development, from the moment we were born and continues until the school ages when we received our first education. The most basic definition of this period is that the child's mind is constantly recording in a video/voice recorder format. It is period that the most basic physical and mental developments and the basic habits that are held until the moment of death. The debate on whether internet-based technologies, which entered human life with the new millennium, should be used in the early childhood period has been on the agenda for many years. Many experts suggest that child should be kept away from technological devices as mush as possible in early childhood. In order to create an effective learning process, transferring the right contents to the child as much as possible and the possible negative effects of digital device screens on the brain are known by everyone. However, 2020 has been the year of the most important pandemic outbreak of the new century. Due to the Covid-19 pandemic, some changes have been experienced in early childhood education in every area. Although attemps are made to keep them away, mobile screens and digital time, which children are actively exposed to, sometimes for educational purposes and sometimes for spending time, have increased during the pandemic period. The negative effects (curfews, prolonged staying at home, deprivation of social space etc) of the pandemic on human life have increased the rate of chilren's participation in digital environments. In this study, the reasons and consequences of children's exposure to digital platforms during the pandemic process are described descriptively.