Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali’nin sergi mekanlarının kentteki yayılımı ve bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve... more
Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali’nin sergi mekanlarının kentteki yayılımı ve bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve tarihin katmanlaştığı bir kentte nasıl bir etki oluşturduğu, sergileme mekânları üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmada İstanbul’da bienal çerçevesinde kullanılan mekanların incelenmesi ve bienal kurumu İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile yapılan görüşme yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Değerlendirmede bienal ölçeğinde kullanılan mekanlar kapsamında, konum, kullanım türü, yapısal özellikler, kent belleğindeki önemi, bienal sonrası geçirdiği değişim dikkate alınmıştır. Bienal sanatçılarının kente bıraktığı kalıcı eserler mekânsal anlamda değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları müze olarak kullanılan tarihi yapıların bienal çerçevesinde daha çok tercih edilmiş olduğunu göstermektedir. Kente yayılım açısından tarihi yarımada ile birlikte Beyoğlu’nun mekânsal kullanımda ağırlıklı olduğunu söylemek mümkündür. Bununla birlikte, son yıllarda seçilen sergi mekânları, kentlinin Adalar gibi şehrin uzak noktalarını da bu kapsamda ziyaretini sağladığı söylenebilir.
Çalışmanın Amacı: Kentin kıyı alanlarının hızla değişmesi ve yeniden üretilmesinin en önemli nedeni kıyı alanlarının yoğun kullanımıdır. Kentte yaşayanların kıyı alanlarının kullanımı doğrultusunda artan talebi kıyılara fiziki... more
Çalışmanın Amacı: Kentin kıyı alanlarının hızla değişmesi ve yeniden üretilmesinin en önemli nedeni kıyı alanlarının yoğun kullanımıdır. Kentte yaşayanların kıyı alanlarının kullanımı doğrultusunda artan talebi kıyılara fiziki müdahalelere neden olmaktadır. Araştırma, kıyı şeridi korunarak kentin kullanıcılarının kentle etkileşime girebilecekleri bir kamusal alan tasarlanabileceğini tartışmaya açmayı hedeflemektedir. Bu durumda şehirde yaşayan insanlar ve şehrin kendisi yeni deneyimler ve kimlik kazanacaktır.Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Tarihi Yarımada, İstanbul'un en önemli karma sit alanlarından biridir. Konu, kültürel mirasın korunması çerçevesinden ele alındığında koruma, kıyı şeridinin bütüncül koruma ilkeleri doğrultusunda korunmasını kapsamaktadır. Sit alanı ilan edilmiş, tarihi bir alanda dolgu yapılması durumu, ilana konu olmuş unsurlardan biri olan kıyı şeridinin şeklini değiştirmekte, dolayısıyla bütünsel korunmayı tehlikeye atmaktadır. Kıyı şeridini koruyan aynı zaman...
Kentin kıyı alanlarının hızla değişmesi ve yeniden üretilmesinin en önemli nedeni kıyı alanlarının yoğun kullanımıdır. Kentte yaşayanların kıyı alanlarının kullanımı doğrultusunda artan talebi kıyılara fiziki müdahalelere neden... more
Kentin kıyı alanlarının hızla değişmesi ve yeniden üretilmesinin en önemli nedeni kıyı alanlarının yoğun kullanımıdır. Kentte yaşayanların kıyı alanlarının kullanımı doğrultusunda artan talebi kıyılara fiziki müdahalelere neden olmaktadır. Araştırma, kıyı şeridi korunarak kentin kullanıcılarının kentle etkileşime girebilecekleri bir kamusal alan tasarlanabileceğini tartışmaya açmayı hedeflemektedir. Bu durumda şehirde yaşayan insanlar ve şehrin kendisi yeni deneyimler ve kimlik kazanacaktır. Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Tarihi Yarımada, İstanbul'un en önemli karma sit alanlarından biridir. Konu, kültürel mirasın korunması çerçevesinden ele alındığında koruma, kıyı şeridinin bütüncül koruma ilkeleri doğrultusunda korunmasını kapsamaktadır. Sit alanı ilan edilmiş, tarihi bir alanda dolgu yapılması durumu, ilana konu olmuş unsurlardan biri olan kıyı şeridinin şeklini değiştirmekte, dolayısıyla bütünsel korunmayı tehlikeye atmaktadır. Kıyı şeridini koruyan aynı zamanda mekânsal ihtiyaçları karşılayan farklı tasarım yaklaşımları mevcuttur. Bunlardan biri de New York'ta, tarihi referansı da bulunan Little Island'dır. Yöntem: Araştırmada veriler literatür araştırması, saha gözlemleri ve dokümantasyon yoluyla toplanmıştır. Dolgu alanları ile ilgili bilimsel yayınlar incelenmiş, HDPK Little Island yerinde gözlemlenmiş ve tespitler yapılarak konunun önemi korumacı bir bakış açısıyla tartışılmıştır.
In most of historical cities, some streets have been pedestrianised in order to facilitate pedestrian circulation. This situation affects functions of historical buildings and increases also pedestrian density of streets. Many historical... more
In most of historical cities, some streets have been pedestrianised in order to facilitate pedestrian circulation. This situation affects functions of historical buildings and increases also pedestrian density of streets. Many historical cities in the world are threatened by earthquake. It is important to consider earthquake related disasters for the pedestrianization practices in historical cities. The historical urban centers, most of have masonry buildings, may not perform well enough to overcome the risks. Building structural system, construction date, number of storey, maintenance and repair conditions and physical changes due to functional changes are similar factors affecting the performance of the building earthquakes. Although buildings have performed sufficiently structurally against earthquakes, nonstructural components damages may occur. In case of earthquake, poor performance of nonstructural components may cause loss of function, economic losses and especially loss of ...
Calismada Uluslararasi Istanbul Bienali’nin sergi mekanlarinin kentteki yayilimi ve bienal kapsaminda gelistirilen yeni mekânlarin kente etkileri tartisilmistir. Otuz yili asan tarihiyle bienalin Istanbul gibi yer, zaman, kultur ve... more
Calismada Uluslararasi Istanbul Bienali’nin sergi mekanlarinin kentteki yayilimi ve bienal kapsaminda gelistirilen yeni mekânlarin kente etkileri tartisilmistir. Otuz yili asan tarihiyle bienalin Istanbul gibi yer, zaman, kultur ve tarihin katmanlastigi bir kentte nasil bir etki olusturdugu, sergileme mekânlari uzerinden degerlendirilmistir. Calismada Istanbul’da bienal cercevesinde kullanilan mekanlarin incelenmesi ve bienal kurumu Istanbul Kultur ve Sanat Vakfi ile yapilan gorusme yoluyla elde edilen veriler degerlendirilmistir. Degerlendirmede bienal olceginde kullanilan mekanlar kapsaminda, konum, kullanim turu, yapisal ozellikler, kent bellegindeki onemi, bienal sonrasi gecirdigi degisim dikkate alinmistir. Bienal sanatcilarinin kente biraktigi kalici eserler mekânsal anlamda degerlendirilmistir. Arastirma sonuclari muze olarak kullanilan tarihi yapilarin bienal cercevesinde daha cok tercih edilmis oldugunu gostermektedir. Kente yayilim acisindan tarihi yarimada ile birlikte Beyoglu’nun mekânsal kullanimda agirlikli oldugunu soylemek mumkundur. Bununla birlikte, son yillarda secilen sergi mekânlari, kentlinin Adalar gibi sehrin uzak noktalarini da bu kapsamda ziyaretini sagladigi soylenebilir.
Son yıllarda artan sağanak yağışlar, özellikle kentlerde ani su baskınlarına neden olmaktadır. Sağanak yağışın ardından yaşanan ani su baskınları sonucu önemli derecede işlev kaybı ve ekonomik zararla karşılaşılmaktadır. İstanbul’da... more
Son yıllarda artan sağanak yağışlar, özellikle kentlerde ani su baskınlarına neden olmaktadır. Sağanak yağışın ardından yaşanan ani su baskınları sonucu önemli derecede işlev kaybı ve ekonomik zararla karşılaşılmaktadır. İstanbul’da topoğrafik olarak ani yağışlarda su altında kalma riski olan yerler özellikle dere yataklarıdır. Ancak tarihi yapılar kentteki değişim ve yol kotlarındaki düzenlemelere bağlı olarak kaldırım kotunun altında kalmaktadır. Çevresine göre daha alt kotta kalan tarihi yapılar, yağışlar sonucu ani su baskınlarına karşı risk altındadır. 17 Ağustos 2019’da yaşanan sağanak yağış, İstanbul tarihi kent merkezinde birçok yerde su baskınıyla sonuçlanmış, Küçük Ayasofya ve restorasyon sürecindeki Ahi Çelebi Camii sular altında kalmıştır. Çalışmada İstanbul Tarihi Yarımada’da ani yağışta su baskını riski yüksek tarihi yapılar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Haliç kıyısında konumlu Ahi Çelebi Camii ayrıntılı incelenmiştir. İncelemede konum, çevre topografya ile ilişkisi...
Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali sergi mekânlarının kentteki yayılımı ve Bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle Bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve tarihin... more
Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali sergi mekânlarının kentteki yayılımı ve Bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle Bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve tarihin katmanlaştığı bir kentte nasıl bir etki oluşturduğu, sergileme mekânları üzerinden değerlendirilmiştir. Bu kapsamda İstanbul’da Bienal sergi mekânları ayrıntılı incelenmiş ve Bienal kurumu İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile yapılan görüşme yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bienalde en çok kullanılan sergi mekânları; konum, kullanım türü, yapısal özellikler, kent belleğindeki önemi, Bienal sonrası geçirdiği değişim gibi konular ele alınmıştır. Bienal sanatçılarının kente bıraktığı kalıcı eserler, mekânsal açıdan değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları, müze olarak işlevlendirilmiş tarihi yapıların Bienal sergi mekânı olarak daha çok tercih edildiğini göstermektedir. Bienal sergi mekânları ağırlıklı olarak Tarihi Yarımada ile birlikte Be...
Flood is one of the most common and deadly natural disasters. Most of the cities are under the threat of flash floods due to precipitation regime changes with global climate change. The existing infrastructure and the stepped streets that... more
Flood is one of the most common and deadly natural disasters. Most of the cities are under the threat of flash floods due to precipitation regime changes with global climate change. The existing infrastructure and the stepped streets that were not previously risky in the city create a waterfall effect in heavy rain and reduce street safety. Today, there are more than a hundred stepped streets in the settlement as by topography conditions such as Beyoğlu, Şişli and Üsküdar, with different type of stepped streets that form a short path in the transportation network in Istanbul, Turkey. Many researchers studied to calculate discharges through spillways or dam break flows using numerical models. In the study, different step streets related vertically with Meclisi Mebusan Street in Istanbul are examined in terms of flooding after heavy rains. The data is obtained through on-site observation. Physical properties such as stair length, width, slope, stair shape and railing are taken into consideration during the on-site examination. The step street as staircase models was analyzed with FLOW 3D software according to the selected flood height. In the numerical models examined by CFD method, the maximum speed zones occurring on the staircase during the flood were determined and the critical zones were specified. In this way, it is possible to comment on the impact assessment of stairs by considering water heights and speeds in critical areas. According to study results, some preventive measures on stepped streets are suggested for flash floods.
Çalışmada merdivenli sokaklarda sosyal mekân oluşum potansiyeli ve buna etki eden unsurlar tartışılmıştır. Çalışma kapsamında sokak, merdivenli sokak, sosyal mekân, kamusal alan, aidi- yet kavramları mimarlık literatüründe... more
Çalışmada merdivenli sokaklarda sosyal mekân oluşum potansiyeli ve buna etki eden unsurlar tartışılmıştır. Çalışma kapsamında sokak, merdivenli sokak, sosyal mekân, kamusal alan, aidi- yet kavramları mimarlık literatüründe araştırılmış, kentle ilişkilendirilerek, kavramsal bağlar kurulması amaçlanmıştır. Dünyanın birçok kentinde ziyaret edilen popüler merdivenli sokaklar olduğu gibi, İstanbul’un tarihi bölgelerinde de ilgi çeken merdivenli sokaklar bulunmaktadır. Nitel araştırma yöntemi ile merdivenli sokakların kamusal alan kullanımı ulaşılabilirlik, kon- for, etkinlik ve estetik parametreleri üzerinden incelenmiş, bu kapsamda sosyal mekân olarak kullanım başarısı, merdivenlerin potansiyelleri, yerinde gözlem ve ölçüm yöntemleri ile tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında İstanbul tarihi yerleşim alanlarında bulunan merdivenli so- kaklardan Balat Merdivenli Mektep Sokak, Beyoğlu Hacı Ali Sokak ve Üsküdar Yeni Dünya Sokak fiziksel ve sosyal mekân özellikleri açısından ayrıntılı incelenmiş, tespitler çerçevesinde merdivenli sokakların bulundukları çevreye ve yaşam tarzına katkıları değerlendirilmiştir. Merdivenli sokakların sosyal mekân olarak var olmaları ve kent yaşamına katılmaları sosyal medyadaki görünürlüğü üzerinden, fotoğraf ve video paylaşım uygulaması “Instagram” üze- rinden araştırılmış, merdivenli sokakların sosyal medyada görünürlüğü kullanıcıların payla- şımları üzerinden değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları merdivenli sokakların çevresindeki yapıların ve fiziksel özelliklerinin sosyal mekân oluşum potansiyeline büyük oranda katkı sağ- ladığını göstermektedir.
In most of historical cities, some streets have been pedestrianised in order to facilitate pedestrian circulation. This situation affects functions of historical buildings and increases also pedestrian density of streets. Many historical... more
In most of historical cities, some streets have been pedestrianised in order to facilitate pedestrian circulation. This situation affects functions of historical buildings and increases also pedestrian density of streets. Many historical cities in the world are threatened by earthquake. It is important to consider earthquake related disasters for the pedestrianization practices in historical cities. The historical urban centers, most of have masonry buildings, may not perform well enough to overcome the risks. Building structural system, construction date, number of storey, maintenance and repair conditions and physical changes due to functional changes are similar factors affecting the performance of the building earthquakes. Although buildings have performed sufficiently structurally against earthquakes, nonstructural components damages may occur. In case of earthquake, poor performance of nonstructural components may cause loss of function, economic losses and especially loss of life and injury. The nonstructural components of building such as parapet, roof, chimney, eave, canopy and windows are considered as risk factors that may cause injuries during earthquake. In this study, nonstructural building components that may occur possibility of injury are discussed and brought forward proposals for pedestrianised streets safety located in Cezayir Street, Istanbul. The main factors affecting the choice of Cezayir Street are; its close location to the most important cultural center of Istanbul; Istiklal Avenue, being a renovated area and the intensive street usage. The nonstructural building components of historical building in the Cezayir Street were evaluated using data obtained on-site observation of building façade as parapets, ornaments, eaves, chimneys, windows and canopies. According to the research result, it can be said that the façade glazing which is located at mostly additional flats on the buildings may lead to risk during earthquake.
Covid-19 Salgını sürecinde turizm üzerine pek çok araştırmalar yapıldı. Bu araştırmaların bazılarının sonuçlarında, kısıtlamalar sırasında yapılan anketler ile kısıtlama kalktıktan sonra insanların eylemleri arasında farklılıklar... more
Covid-19 Salgını sürecinde turizm üzerine pek çok araştırmalar yapıldı. Bu araştırmaların bazılarının sonuçlarında, kısıtlamalar sırasında yapılan anketler ile kısıtlama kalktıktan sonra insanların eylemleri arasında farklılıklar olduğu gözlemlenmiştir (Tekin, 2020). Genel olarak kısıtlamaların kalkması durumunda 2020 yaz aylarında tatile gitmeyeceğini bildiren sonuçlar sayıca daha fazla çıkmış olsa da, yaz aylarında bir çok ülkenin kısıtlamaları kaldırmasıyla halk doğa turizmine ve sahillere yoğun bir talep göstermiş, turizm Temmuz ve Ağustos aylarında oldukça hareketlenmiştir.
Talep gören turizm yapılarından biri de resort otellerdir. Club Patara Resort’un villa müdürü Ahmet Çakır ile yapılan sözlü görüşme sonucunda 2019 Temmuz – Ağustos doluluk oranı %70 iken bu oran salgın sürecinde 2020 Temmuz – Ağustos aylarında %100 ‘e ulaşmıştır. Bu çalışma ile Antalya Kaş’a bağlı Kalkan’da yer alan Club Patara Resort üzerinden resortların Covid-19 salgını sürecinde kullanıcı tarafından neden daha çok tercih edilebilir olduğunun sorusuna yanıt bulunmaya çalışılmıştır. Konu ile ilgili bir literatür araştırması yapılmış, henüz çok yeni karşılaşılan ve etkileri devam etmekte olan Covid-19 ile ilgili güncel sorunlar ve öneriler incelenmiştir. Club Patara Resort’un mimari Turhan Kaşo ile sözlü görüşme yapılarak tasarım öncelikleri ve çevre faktörleri hakkında bilgi toplanmıştır. Yerinde yapılan incelemeler neticesinde elde edilen bulgular çerçevesinde, turizm yapılarının mimari özelliklerinin pandemi sürecinde ‘yeni’ kullanıcı gereksinimlerini göz önüne alınarak mekânsal düzenlemeleri araştırılmıştır.
Öz Tarihi Yarımada, İstanbul'da Haliç, Marmara Denizi, kara tarafında ise şehir surları ile sınırlı olan, günümüzde Fatih ilçe sınırlarını kapsayan bölgeye verilen isimdir ve 1995 yılında tarihi ve kentsel sit alanı olarak tescil... more
Öz Tarihi Yarımada, İstanbul'da Haliç, Marmara Denizi, kara tarafında ise şehir surları ile sınırlı olan, günümüzde Fatih ilçe sınırlarını kapsayan bölgeye verilen isimdir ve 1995 yılında tarihi ve kentsel sit alanı olarak tescil edilmiştir. İstanbul'da gerçekleşen sosyal ve fiziksel değişimler Fatih'e de yansımış, işlevini yitiren, terkedilen yapıların yerine ya da çevresine kentsel dokuya aykırı yeni yapılar yapılmıştır. Çemberlitaş semtinde anıtsal yapılar dışında XIX. yüzyıla tarihlenen sivil mimarlık örnekleri de bulunmaktadır. Konak/Konut olarak barınma amacı ile inşa edilen bu yapılardan bir kısmı günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarmış ancak 1960'lardan itibaren dönüşüme uğramaya başlamıştır. Artan turist sayısı ile birlikte barınma ihtiyacı doğmuş ve bölgede bulunan yapılar otel olarak kullanılmak üzere işlevsel dönüşüme uğramaya başlamıştır. Bu çalışma ile Çemberlitaş semti, Emin Sinan Mahallesinde yer alan korunması gerekli kültür varlıklarının belgelenmesi, semtin sosyal ve fiziksel dokusundaki değişimin tespit edilmesi ve işlevsel olarak konuttan otele dönüşüm geçirmiş bir yapı üzerinden değişimin belgelenmesi hedeflenmektedir. Çalışma alanı olan Emin Sinan Mahallesi Tarihi Yarımada içerisinde yer alan Çemberlitaş semtinde yer almakta ve tarihi konum olarak Roma döneminin önemli yerleşim bölgelerinden olması dolayısıyla Roma şehrinin önemli ana yolu Mese yoluna (bugünkü Divanyolu Caddesi), I.Constantinus zamanında yapılan Forum Constantini ve I.Theodosius zamanında yapılan Forum Tauri adlı meydanlara yakın bir konumdadır. Çalışma kapsamında Emin Sinan Mahallesi'nde alan ölçeğinde yapım tekniği, yapısal sağlamlık durumu, özgünlük durumu, işlev durumu, kat sayısı ve kullanım durumunu belirlemek amacıyla analizler yapılmıştır. Analizler çerçevesinde Emin Sinan Mahallesi'nde yer alan konuttan konaklama/otel'e dönüştürülen yapı, rölöve ve restitüsyon çizimleri üzerinden, yapısal ve mekânsal olarak incelenmiştir. Bölgenin tarihi yapılarının gelecekte benzer dönüşümler geçirmesi potansiyeli taşıması nedeniyle, elde edilen bulgular neticesinde önerilerde bulunulmaktadır. Abstract The Historical Peninsula is the name given to the region in Istanbul, which is limited by the Golden Horn, the Marmara Sea and the city walls on the land, covering the borders of Fatih district today and was registered as a historical and urban site in 1995. The social and physical changes that took place in Istanbul were also reflected in Fatih, and new buildings that were contrary to the urban texture were built in or around the 1 İstanbul Gelişim Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü
Çalışmada İstanbul'daki merdivenli sokaklar afet ve erişilebilirlik kapsamında değerlendirilmiştir. Yerleşimlerin ulaşım ağı, afet ve acil durum sürecinde güvenli tahliye ve acil durum birimlerine ulaşım açısından önemli görev... more
Çalışmada İstanbul'daki merdivenli sokaklar afet ve erişilebilirlik kapsamında değerlendirilmiştir. Yerleşimlerin ulaşım ağı, afet ve acil durum sürecinde güvenli tahliye ve acil durum birimlerine ulaşım açısından önemli görev üstlenmektedir. Bu nedenle ulaşım ağında afet öncesi mevcut risklerin tespiti ve güvenli kullanımı arttırıcı önlemlerin alınması önemlidir. Merdivenli sokaklar bulunduğu topografya ve çevresindeki kullanımla şekillenen, yaya ulaşımının önemli bileşenidir. Sokağın merdivenli yapısı kendine özgü koşulları da beraberinde getirmektedir. Farklı fiziksel yapı, malzeme ve çevre dokusuyla bütünleşen merdivenli sokakların günümüzde afet riskleri açısından da ele alınmaya ihtiyacı bulunmaktadır. Bu kapsamda deprem riski yüksek İstanbul'da farklı semtlerden 100 basamağın üzerinde seçilen 26 örnek incelenmiştir. Yerinde tespit ve incelemede merdivenli sokakların topografya ile ilişkisi, peyzaj, bina bağlantıları, basamak yapısı, kullanım amacı, yoğunluğu ve deprem başta olmak üzere, sel, yangın gibi afet ve acil durum riskleri değerlendirilmiştir. Depremle ilişkili olarak bina dışı yaralanmalara neden olabilecek yapısal olmayan sorunlar dikkate alınmıştır. Ani su baskını, sel kapsamında mevcut drenaj yapısı incelenmiştir. Yangın açısından ise merdiven çevresindeki binalar yapı malzemesi, kullanım türü yangın riskleri açısından dikkate alı-narak, mevcut yangın altyapısı değerlendirilmiştir. İncelenen sokakların büyük kısmında yangın ve ani yağışa bağlı su baskınları açısından önlemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Araştırma sonuçları İstanbul merdivenli sokaklarının afet ve acil durum riskleri açısından ayrıntılı ele alınması gerektiğini göstermektedir. Anahtar sözcükler: Afet; erişilebilirlik; İstanbul; merdivenli sokak; ulaşım. ÖZ In the study, stair streets in Istanbul were evaluated within the scope of disaster risk and accessibility. The transportation network of the settlements plays an important role during the disaster and emergency in terms of safe evacuation and reaching to the emergency units. Determining existing risks and taking preventive measures for safe use of transportation networks before a disaster therefore become important. Stair streets, shaped by the topography and the use in their surroundings, are an important component of pedestrian transportation. The structure of street with stairs comes with its own set of challenges. Stair streets that are integrated with different materials and environmental texture in different regions need to be evaluated in terms of disaster risks today. In this context, 26 samples selected over 100 steps from different districts of İstanbul with high earthquake risk were examined. The stair streets were evaluated in on-site examination and observation in terms of their relationship with the topography, landscape, building connections, step features, purpose of use and intensity and their disaster risks such as flood, fire and especially earthquake. Non-structural building problems that may lead to outdoor injuries associated with earthquakes were taken into account. The existing drainage system in the stair streets were evaluated in the context of flash flooding. Buildings around the stairs were evaluated in terms of the existing infrastructure considering building materials, type of use and fire risks. In most of the streets studied, preventive measures need to be developed regarding flooding and fire risks. The overall research results show that the stair streets in Istanbul should be studied in detail in terms of emergency and disaster risks. ABSTRACT 254 CİLT VOL. 15-SAYI NO. 2
ÖZET Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali sergi mekânlarının kentteki yayılımı ve Bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle Bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve... more
ÖZET Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali sergi mekânlarının kentteki yayılımı ve Bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle Bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve tarihin katmanlaştığı bir kentte nasıl bir etki oluşturduğu, sergileme mekânları üzerinden değerlendirilmiştir. Bu kapsamda İstanbul'da Bienal sergi mekânları ayrıntılı incelenmiş ve Bienal kurumu İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile yapılan görüşme yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bienalde en çok kullanılan sergi mekânları; konum, kullanım türü, yapısal özellikler, kent belleğindeki önemi, Bienal sonrası geçirdiği değişim gibi konular ele alınmıştır. Bienal sanatçılarının kente bıraktığı kalıcı eserler, mekânsal açıdan değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları, müze olarak işlevlendirilmiş tarihi yapıların Bienal sergi mekânı olarak daha çok tercih edildiğini göstermektedir. Bienal sergi mekânları ağırlıklı olarak Tarihi Yarımada ile birlikte Beyoğlu'nda yer almaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda seçilen sergi mekânları, kentlinin Adalar gibi şehrin uzak noktalarına gidebilmelerine de olanak sağlamıştır.
ABSTRACT In the study, the spread of the exhibition venues of the International Istanbul Biennial in the city and the effects of new venues developed within the scope of the biennial to the city is discussed. With the history of more than thirty years, the effect of the biennial on a city where the place, time, culture and history stratifies, such as Istanbul, has been evaluated through the exhibition venues. In the study, the Biennial exhibition venues in Istanbul are examined and the data obtained through the interview with the Biennial institution Istanbul Foundation for Culture and Arts are evaluated. The most used exhibition spaces in the biennial are discussed within the scope of the location, usage type, structural features, importance in urban memory and change of the space after the Biennial. Permanent works left by the biennial artists to the city are evaluated spatially. The results of the research show that the historical buildings used as museums are preferred more within in the biennial. Biennial exhibition venues are mainly located in Beyoğlu, along with the Historic Peninsula. However, it can be said that the exhibition venues selected in recent years have provided the citizens to visit distant points of the city such as Princess Islands.
Mekânın herkes tarafından kullanılabilir olması için mekânda kullanılan sabit ve hareketli mobilyaların fiziksel boyutlarının iyi tasarlanmış olması, mekânın bulunduğu yapının ulaşılabilirliği ve engelsiz erişime olanak tanıması... more
Mekânın herkes tarafından kullanılabilir olması için mekânda kullanılan sabit ve hareketli mobilyaların fiziksel boyutlarının iyi tasarlanmış olması, mekânın bulunduğu yapının ulaşılabilirliği ve engelsiz erişime olanak tanıması ve belki de en önemlisi o yapının bulunduğu çevre içerisinde erişebilir, ulaşılabilir olmasıdır. Mimarlık eğitiminde önemli bir eğitim olan erişilebilirlik/herkes için mimarlık, dersi yalnızca özel gereksinimli bireyler için değil aynı zamanda toplumda yaşayan her bireyin kentin tüm olanaklarından faydalanmasını kolaylaştırıcı çözümlerin tartışıldığı bir derstir. Ancak erişilebilirlik standartları, kendi içerisinde ayrıştırıcı rol da oynayabilen bazı kodlar içermektedir. Erişilebilirliği sadece engelli bireylerin binaya ya da mekâna erişilebilirliği için yapılacak bir giriş tasarımına indirgeyen yaklaşımlar, toplum içindeki engelli bireyleri diğerlerinden ayırarak yalnızlaştırmaktadır. Çalışma İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde açılan seçmeli ders olan Erişilebilirlik dersi kapsamında öğrencilerin öğrenim çıktılarına farklı bir öneri getirmektedir. Öğrencilere standartların kazandırılması amaçlanan derse, yeni bir hedef olarak bu süreci deneyimlemek, sorunları tespit edip çözüm önerileri getirmek ve bunun da ötesinde deneyimledikleri sorun ve çözüm önerilerini yetkili idari makamlarla paylaşarak etkileşim düzeyini arttırmak deneyimlenmiştir.
Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali sergi mekânlarının kentteki yayılımı ve Bienal kapsamında geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır. Otuz yılı aşan tarihiyle Bienalin İstanbul gibi yer, zaman, kültür ve tarihin... more
Çalışmada Uluslararası İstanbul Bienali sergi
mekânlarının kentteki yayılımı ve Bienal kapsamında
geliştirilen yeni mekânların kente etkileri tartışılmıştır.
Otuz yılı aşan tarihiyle Bienalin İstanbul gibi yer, zaman,
kültür ve tarihin katmanlaştığı bir kentte nasıl bir etki
oluşturduğu, sergileme mekânları üzerinden
değerlendirilmiştir. Bu kapsamda İstanbul’da Bienal sergi
mekânları ayrıntılı incelenmiş ve Bienal kurumu İstanbul
Kültür ve Sanat Vakfı ile yapılan görüşme yoluyla elde
edilen veriler değerlendirilmiştir. Bienalde en çok
kullanılan sergi mekânları; konum, kullanım türü, yapısal
özellikler, kent belleğindeki önemi, Bienal sonrası
geçirdiği değişim gibi konular ele alınmıştır. Bienal
sanatçılarının kente bıraktığı kalıcı eserler, mekânsal
açıdan değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları, müze
olarak işlevlendirilmiş tarihi yapıların Bienal sergi mekânı
olarak daha çok tercih edildiğini göstermektedir. Bienal
sergi mekânları ağırlıklı olarak Tarihi Yarımada ile birlikte
Beyoğlu’nda yer almaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda
seçilen sergi mekânları, kentlinin Adalar gibi şehrin uzak
noktalarına gidebilmelerine de olanak sağlamıştır.
Son yıllarda artan sağanak yağışlar, özellikle kentlerde ani su baskınlarına neden olmaktadır. Sağanak yağışın ardından yaşanan ani su baskınları sonucu önemli derecede işlev kaybı ve ekonomik zararla karşılaşılmaktadır. İstanbul'da... more
Son yıllarda artan sağanak yağışlar, özellikle kentlerde ani su baskınlarına neden olmaktadır. Sağanak yağışın ardından yaşanan ani su baskınları sonucu önemli derecede işlev kaybı ve ekonomik zararla karşılaşılmaktadır. İstanbul'da topoğrafik olarak ani yağışlarda su altında kalma riski olan yerler özellikle dere yataklarıdır. Ancak tarihi yapılar kentteki değişim ve yol kotlarındaki düzenlemelere bağlı olarak kaldırım kotunun altında kalmaktadır. Çevresine göre daha alt kotta kalan tarihi yapılar, yağışlar sonucu ani su baskınlarına karşı risk altındadır. 17 Ağustos 2019'da yaşanan sağanak yağış, İstanbul tarihi kent merkezinde birçok yerde su baskınıyla sonuçlanmış, Küçük Ayasofya ve restorasyon sürecindeki Ahi Çelebi Camii sular altında kalmıştır. Çalışmada İstanbul Tarihi Yarımada'da ani yağışta su baskını riski yüksek tarihi yapılar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Haliç kıyısında konumlu Ahi Çelebi Camii ayrıntılı incelenmiştir. İncelemede konum, çevre topografya ile ilişkisi, ani su baskınlarına karşı alınmış önlemler ve daha önce bu türden risklerle karşılaşıp karşılaşmadığı araştırılmıştır. Çalışma verilerini arşiv bilgileri ve yerinde gözlem verileri oluşturmaktadır. İstanbul'da çoğu camii olmak üzere birçok tarihi yapının özgün kotu, çevresindeki yol kotundan daha aşağıdadır. Ani yağışlar sonucu gelişebilecek su baskınları için risk analizlerinin yapılarak, başta tarihi yapılar olmak üzere risk azaltıcı önlemler geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Meteorolojik afet, su baskını, İstanbul tarihi yarımada, tarihi yapı, Ahi Çelebi Cami 1. Giriş Afetler başta can kaybı ve yaralanma olmak üzere, fiziksel, sosyal ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Sel, depremle birlikte en yaygın doğa kaynaklı afetlerin başında gelmektedir. Dünyanın birçok bölgesinde, birçok yerleşimde sel beraberinde yıkım getirmektedir. Küresel iklim değişikliği beraberinde, etkileri ve sonuçları daha da kötüye doğru gitmektedir. Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı (FEMA) kentsel taşkını; "…geçirimsiz yüzeylerin artış gösterdiği, özellikle yüksek yoğunlukta nüfus barındıran yerleşimlerde, drenaj kapasitesinin üzerinde gelişen sağanak yağmur nedeniyle binaların su altında kalması…" olarak tanımlamaktadır [1]. Fosil yakıt kullanımı, enerji tüketimi, hızlı nüfus artışına bağlı olarak sanayileşme, orman yangınları ve insan etkileri sonucunda atmosfere salınan gazların sera etkisi
Gated Communities in İstanbul: Development and the Reasons of Preference As being the most important trade and financial center of Turkey and the world, İstanbul is the crowded and most immigrated city of Turkey. According to the economic... more
Gated Communities in İstanbul: Development and the Reasons of Preference
As being the most important trade and financial center of Turkey and the world, İstanbul is the crowded and most immigrated city of Turkey. According to the economic compulsion after 1980 İstanbul is exposed with more immigration. After the 2nd period of 1980’s middle-up and upper income level have stared leaving their houses at downtown in İstanbul which occurs in two ways; first one is development of the valuable and empty lands in downtown; second one is, so as too hard to find suitable lands in prestigious places in downtown, choosing new gated communities in uptown which can provide social activities for the residents.
Gated communities are the most common-seen housing production form after 1990’s up today in Turkey especially in İstanbul. Within the paper, the economic growth and the reasons of preference and the development of gated communities in Istanbul according to demographic structures are studied. In terms of the research above, within the paper depends on the master thesis , ‘The Research of The Properties and The Settlement Datum of Lately Developed Gated Communities at İstanbul’, which prepared at the Department of Architecture, Institute of Science at Yildiz Technical University, supervised by Assist. Prof. Dr. M. Tolga Akbulut written by Architect İlke Aytar at 2010. The datums of the development of gated communities are updated for this paper after finalized of the thesis as to include 2010 and after 2010.
Research Interests:
ABSTRACT: Every building has its own story. In the case of conservation we have to find a new function to keep the building alive, but it’s observed that, some new functions given to the buildings can never fit the existing building. The... more
ABSTRACT: Every building has its own story. In the case of conservation we have to find a new function to keep the building alive, but it’s observed that, some new functions given to the buildings can never fit the existing building. The facades can be perfect in details but the prob- lem is with the harmony of planning and the programme of the existing building and the addi- tions. It should has been questioned that ‘why do we conserve the historical buildings?’ So we have to turn back to the beginning of the conservation. The other important question is based on to remember the principles of the conservation, ‘How shall we conserve?’ With all the answers of the questions above, in the paper two examples of conservated buildings from Istanbul, are compared with each other and the selected buildings are examined due to the functions given to them.
Research Interests: